Saat 12yi geciyordu. Karanlık bir sokaktan gecmektedim, eve daha 10 dakikalık bir mesafe vardı. Yakasık 20 dakikadır yürüyordum, param olmadığından taksiyede binemedim. Neyse bugünde böyle yürüyüş olmus oldu bana diyordum içimden. Sokak aşırı karanlıktı ama içimde pek fazla korku yoktu çünkü kötü bir muhitte değildi sokak. Çıkarıp bir sigara yaktım nedensizce , daha 5 dakika önce içmiştim oysa. Ama içime saplanan sigara arzusuna yenik düşmüştüm. Normalde 2 saatte bir ya içerim yada içmem şu mereti. Sokağın yarısını bitirmiştimki ileride ışık yandığını gördüm. Sigaramdan son dumanı çekip attım ve daha hızlı adımlarla yürümeye devam ettim. İlerde iki kişi münakasa eder gibi konusuyorlardı ama sanki birilerinin duymamasını ister gibi birbirlerinin kulaklarına yaklasıp öyle söylüyorlardı sözlerini. Biraz daha yaklastığımda biri beni farkedip cok hızlı bir hareketle diğerinin kolundan tutarak soldaki bahçeli eve çekti. Ne olduğunu anlamamıstım, hırsız desem değildi çünkü girdikleri evin ışığı açıktı, belliki orda oturuyorlardı. Belkide hani o gizlice konusurken duymasını istemedikleri tanıdıkları olduğumu sanıp hemen kactılar. Bunu asla öğrenemeyeceğim nede olsa, fazla kafa yormaya gerek yok. Sokak tekrar karanlığa bürünmüştü, en ufak bir çıtırdı bile yoktu. İçimdem nasıl olurda koskoca sokakta az önceki evin haricinde bütün evler uykuda diye düşünüyordum. Saat 12yi 25 geçiyordu en fazla, çokta erken bir saat değil ama bütün sokağın uyumus olması için erken sayılır. Evede çok az bir mesafe kalmıstı artık. Gidip bir an önce dus alıp yatacaktım. Birden arkamdan bir ses duyuldu, ilk önce evlerin birinden geliyor diye düşündüm. Sonra yeniden duyuldu dur gitme diyordu sanki birisi dönüp baktım ama hiçbirşey görünmüyordu, sokak çok karanlıktı. Yürümeye devam edip bir sigara daha yakmak için paketi cıkardım, içinden bir sigara cekip paketi cebime geri koydum. Tam sigarayı yakacağım sırada omzumda bir el belirdi. Dur diyordu sadece dur. Kim olduğuna bakmak için kafamı çevirdim. Kırklı yaslarda uzun boylu tuhaf bir tipti. Kimsiniz diye sordum, ben senin kader sorunu soracak olan kişiyim dedi. Ne sacmalıyorsun sen ne sorusu ne kaderi delimisin sen hadi git yoluna diyerek uzaklasmaya basladım. Dur dedim sana diye bağırdı ve kosarak yanıma geldi. Ne istiyorsun kardeşim beni yolumdan alıkoyuyorsun ne var diyerek sinirli bir sekilde bağırdım. Sana bir soru sormalıyım dedi, çabuk sor o zaman işim var dedim. birmi ikimi dedi. Ne biri ne ikisi dedim ne diyorsun sen.
Birmi ikimi birini seç dedi. İyi hadi bir olsun şimdi ne olacak dedim. Şimdi öleceksin dedi. Ne diyorsun sen be delimisin dedim ve sinirden bir yumruk attım yüzüne. Dudağı patlamıstı belinden bir bıcak cıkardı ayağı kalkıp üzerime yürüdü o anda siz geldiniz memur bey sağolun hayatımı kurtardınız. İşte olay tüm detaylarıyla bu. Meğer o gördüğü 2 adam o sokaktaki evlere sırayla girip herkesi öldürüyormus. Daha sonra içlerinden biri bunun arkasından gidip sahitlik yapmasın diye öldürmek istemiş. Asıl acayip olan tarafı ikinci katil hiçbir zaman bulunamadı ve yakalanan katil ikinci adamın olmadığını iki adamında kendisi olduğunu söylüyordu. Hatta sokaktan gecmekte olan sahite sorduğu birmi ikimi sorusunun ne anlama geldiği sorusunada seni hangi bedenimle öldüreyim demek istemiştim dediği bildiriliyor. Katilin psikolojik sorunlarının olduğu kanıtlandı ama nasıl olurda o adamın sokakta 2 kişi gördüğü halde ve katilin biri yakalandığı sırada sokağın iki cıkısıda tutulmusken diğer katil hiçbir zaman bulunamaz. Hemde ortada 17 ölü varken.
Bir forumdan alıntıdır benim bi yazıya verdiğim cevap "Belki 2. kişiyide o öldürmüştür"